Ebedi Takvim






Kadifekale

28 Şubat 2010 Pazar


Tepekule'deki eski İzmir (Smyrna) dışında, kentin Pagos'ta (Kadife Dağı) yeniden kurulduğu alandır. İÖ. 4. YY'da kurulan kentten bugüne değin varlıklarını sürdüren Hellen, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait kalıntılar görülmeye değer arkeolojik öneme sahip eserlerdir. İzmir'in ve körfezin kuşbaşı seyir noktası olan Kadifekale, şehrin güneyinde 186 metre yükseklikteki bir tepe üzerindedir. 

Eski adı Pagos olan Kadifekale'de yaşayan Amazon kadınlarının, dağın eteklerinden Meles Çayı kıyalarına indikleri, hakimiyetlerini uzun yıllar sürdürdükleri rivayet edilmektedir.Büyük İskender'in generallerinden Lysmachos tarafından yaptırılan kalede halen bu döneme ait kalıntılara rastlanmakta, Bizans dönemine ait sarnıçlar bulunmaktadır.




Devamını görmek için tıklayınız !Kadifekale

Agora


Agora etimolojik olarak şehir meydanı, çarşı, pazar yeri demektir. Ticarî, adlî, dinî, siyasî fonksiyonları olan agora, sanatın yoğunlaştığı, felsefenin temellerinin atıldığı; stoaların, anıtların, sunakların, heykellerin bulunduğu yerdir. Tüccarların kalbidir.


İzmir'in Namazgâh semtinde bulunan agora, Roma Döneminden (M.S. 2. yüzyıl) kalmadır ve Hippodamos şehir planına göre merkeze yakın yerde üç kat halinde inşa edilmiştir. İzmir agorası İon agoralarının en büyük ve en iyi korunmuş olanıdır.
1932-1941 yılları arasında Rudolf Naumann, Prof. F. Miltner ve İzmir Efes müzeleri müdürü Selahattin Kantar tarafından yapılan ilk dönem kazılarla büyük bir bölümü ortaya çıkarılan İzmir agorasının, dikdörtgen formda, ortada geniş (120 x 180 m) bir avlu etrafında sütun ve kemerler üzerine inşa edilmiş üç katlı ve önünde merdiveni olan bileşik bir yapı olduğu anlaşılmıştır.
Uzun yıllar aradan sonra Kültür Bakanlığı'nın izni, İzmir Valiliği ile Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü'nün işbirliğiyle agorada son dönem kazıları 5 Ağustos 1996 tarihinde başlatılmıştır.
Agora'nın güneydoğu yönünde, 1980'li yıllarda yanan Misak-ı Milli İlkokulu'nun ihata duvarı yıkılıp 2835 m²lik bu alanın agoraya katılmasıyla agoranın alanı 16590 m²ye çıkmıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin sponsorluğunda devam eden agora çalışmaları; agora meydanı, kuzey kapısı bazilika altı, batı yapısı (stoa), antik çarşı olmak üzere beş yerde kazı, restorasyon, arkeolojik temizlik ve çevre düzenlemesi şeklinde sürdürülmektedir.

Söz konusu çalışmalarda agoranın kuzey kapısının bulunmasıyla en önemli iş gerçekleştirilmiştir. Burada bulunan Tanrıça Vesta kabartmasının ilk dönem kazılarda çıkarılan Zeus sunağı kabartmalarının devamı olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca Tanrı Hermes, Dionysos, Eros, Herakles heykelinin yanı sıra pek çok erkek-kadın-hayvan heykeli, baş, kabartma, figürin vb. mermer, taş, kemik, cam, maden ve pişmiş topraktan eserler ele geçirilmiştir. Burada yeni bulunmuş yazıtlar M.S. 178 yılındaki İzmir depreminde kente yardım edenler hakkında bilgiler vermektedir.


Devamını görmek için tıklayınız !Agora

Asansör

Büyütmek için resme tıkla

İzmir Mithat Paşa Caddesi ile Halil Rıfat Paşa Semti arasındaki yükseklik farkından ötürü her iki semt arasındaki ulaşımı kolaylaştırmak amacı ile İzmirli Yahudi iş adamlarından Nesim Levi tarafından bir asansör yaptırılmıştır. Günümüzde İzmir’in simgesi olan ve her iki semti birleştiren kulede iki asansör bulunmakta olup, bunlardan sol taraftaki buharla, sağ taraftaki de elektrik ile çalışıyordu.

İzmir’in Yunan işgalinden kurtarılmasından sonra asansör sosyal gereksinimi karşılayacak bir konuma sokulmuş, burada 1930 yılında tiyatro sahnesi, sinema salonu ve gazino açılmıştır.

Asansör kesme kırmızı taştan olup, oldukça yüksek beyaz taş bir kaide üzerine dört katlı olarak yapılmıştır. Katları birbirinden ayıran silmeler bulunmaktadır. Her katın cephesinde dikdörtgen planlı altlı üstlü sekiz pencere bulunmaktadır. Asansörün en üst katı dışarıya taşkın bir saçakla sona ermektedir. Bu saçaklı bölümün üzerinde de daha küçük ölçüde ikişer pencere daha bulunmaktadır.

Asansörde 1985 yılında yapılan restorasyon sonucu her iki asansör de elektrikle çalışır duruma getirilmiştir. Asansör İzmir Büyük Şehir Belediyesi tarafından 1992–1994 yılında yeniden restore edilmiş, Halil Rıfat Paşa semtindeki çevre düzenlemesi sırasında da asansörün üzeri teras ve restoran haline getirilmiştir.
İzmir'in Güzelyalı semtinde bulunan Tarihi Asansör ve Asansöre çıkan Dario Moreno Sokağı kentin görünmesi gereken mekanlarından biridir. Musevi işadamı Nesim Levi Bayrakoğlu tarafından 1907 yılında inşa ettirilmiştir. Eski İzmir'de Asansör Çıkmazı Sokağı'nın iki yanındaki sakız evlerinde Museviler otururdu. Mithatpaşa'dan Halilrıfat Paşa Caddesi'ne çıkmak için 155 basamak merdiveni tırmanmak zorunda kalan halka kolaylık olması amacıyla inşa ettirilmiştir. Önceleri su ile çalışan asansör 1985 yılında belediye tarafından elektrikle çalışır hale getirilmiştir.
1992 yılında restore ettirilen tarihi asansör halen İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bir eğlence, kültür ve dinlence mekanı olarak çalıştırılmaktadır ve kentin önemli bir turistik durağıdır. Asansör'ün girişindeki Dario Moreno Sokağı'nın iki yanındaki sakız evleri de bölgeye ayrı bir özellik katmaktadır.


Asansörden İzmir/Konak Görünümü




Dario Moreno
 3 Nisan 1921 İzmir doğumlu, Gitarist, Artist.




Asıl adı David Arugete olan Dario Moreno, 3 Nisan 1921 tarihinde İzmir Mezarlıkbaşı semtinde doğdu. Tren istasyonunda çalışan babası trajik bir şekilde vurulup ölünce yetim kaldı. Dört kardeşi daha olan Moreno annesi Madam Roza tarafından yetimhaneye (Nino De Guerfanos) verildi. Dört yaşına kadar yetimhanede kalan Moreno daha sonra Yahudi ilkokulunu bitirdi.
Gençlik yıllarında pek çok farklı işte çalıştı. En yakın çocukluk dostu Alber Dinar'dır.Çalıştığı esnada kendini yetiştirdi ve Kardıçalı işhahında yanında getir götür işlerinde çalıştığı İzmir'in ünlü avukatlarından birinin katipliğine yükseldi. Ayrıca geceleri Milli Kütüphane'ye gidip Fransızca çalışıyordu. Yine bu sıralarda başlayan gitar merakını eline geçen bir gitar vasıtası ile geliştirdi.
Aynı dönemlerde Bar-Mitsva törenlerinde şarkılar söylemeye başladı. Gençlik çağlarında semtinde ve İzmir'de iyice tanınır olmuştur. Moreno İkinci Dünya Savaşı sıralarında askerliğini piyade olarak Akhisar Orduevi'nde yaptı. Burada caz orkestrasında solistlik yaptı ve yine Konya ile Adana'daki askeri yerlerde sahnedeye çıktı. Askerlik döneminde müzik ile daha içli dışlı olan Moreno İzmir Kordon'da bulunan NATO binasının yerindeki Marmara Gazinosu'nda da sahneye çıktı. Moreno ilk konserini ise Konak vapur iskelesinin üzerindeki gazinoda verdi. Moreno müzisyenliğini biraz daha ilerletince annesi Madam Roza ile birlikte Mithatpaşa Caddesi üzerinde bulunan Karataş semtindeki Asansör Sokağı'na taşındı. (Sokağın bugünkü adı Dario Moreno Sokağı'dır. Halk arasında bu sokak ve çevresi "Asansör" olarak anılır.)


Gittikçe daha da ünlenen Dario Moreno'nun şöhreti İzmir Palas otelinde iyice parladı. Askerlikten sonra ise Moreno bir süre İstanbul Fenerbahçe'deki Belvu gazinosunun sahnesine çıkmaya başladı. Bu arada Moreno, Ankara'da bulunan Bomonti gazinosunda sahne almak üzere iki gün için Ankara'ya gitti. Ancak iki yıl Ankara'da kaldıktan sonra tekrar İstanbul'a dönebildi ve Fritz Kerten'in orkestrasına solist olarak girdi. Moreno Ankara'da kaldığı yıllarda Orhan Veli ile oda arkadaşlığı da yapmıştır. İstanbul'da bir yıl boyunca çalıştıktan sonra Atina'ya geçti. Burada çalışırken Paris'te bir emprezaryoya telgraf çektikten sonra Paris'e gitti. Moreno burada ilk olarak Perto Del Sol müzikholünde sahneye çıktı. Paris'teki ilk yılları başarısızlık yıllarıdır. Almanya'daki Amerikan askeri kulüplerinde bir müddet şarkı söyledikten sonra Fransa'da ilk defa Jezabel şarkısı ile olağanüstü bir başarı elde etti. Paris'te daha sonra Cannes Palm Beach otelinde şarkı söyleyen Moreno daha sonra söylediği Adieu Lisbon ve Cou Courou Cou Cou isimli kalipsolar ile ününü pekiştirdi. İstanbul'da yanında çalıştığı Fritz Kerten ile annesini yanına aldırdı. Fritz Kerten'in adını Andre Kerr'e çevirterek piyanist olarak yanına aldı.
Sezen Cumhur Önal ve Fecri Ebcioğlu Moreno'nun şarkılarına Türkçe söz yazmışlardır. Moreno Jacques Brel'in yazıp sahneye koyduğu ve başrolünü oynadığı L'Homme de la Mancha adlı müzikal eserde Sancho Pancho rolünü üstlendi. Dario Moreno ayrıca 32 filmde rol almıştır.


Moreno'nun ölümü ile ilgili rivayetler değişiktir. Bunlardan birisi 1 Aralık 1968 günü İstanbul Hilton otelindeki odasında ölü bulunduğudur. Diğeri ise havaalanına taksi ile giderken geçirdiği bir kalp krizi sonucunda öldüğüdür. Kendisi İzmir'de gömülmesini vasiyet ettiği halde, ölümünün hemen ardından annesi Madam Roza oğlu Moreno'yu gömülmek üzere İsrail'deki Holon kenti mezarlığına götürmüş ve Moreno orada defnedilmiştir.




  DENİZ VE MEHTAP
Deniz ve mehtap sordular seni neredesin?
Nasıl derimterketti bırakıp beni gitti
Anladılar ki aşkımız bitti..
Alay ettiler benle hep
Sen oldun bunlara bak sebep
Mehtap dedi gördüm ah onu
Belinde erkek kolu
Deniz güldü halime
Bir avuç su verdi elime
Biterse gözyaşın al dedi
Doldur tekrar yerine...
Rüzgar ve martı sordular seni neredesin?
Nasıl derimterketti bırakıp beni gitti
Anladılar ki aşkımız bitti
Alay ettiler benle hep
Sen oldun bunlara bak sebep
Martı dedi gördüm ah onu
Belinde erkek kolu
Rüzgar güldü halime
Dedi gidelimdüş önüme
Gidemem dinle martıları
Bitmiyor alayları...

Dario Moreno
Devamını görmek için tıklayınız !Asansör

 
 
 

Görüntüleme Sayısı

Slayt (İZMİR RESİMLERİ)

İzmir haritası


taksi durakları

İZMİR TAKSİ DURAKLARI A B C Ç E
F G H I J
TELEFON NUMARALARIK L M N O
Aranan semtin ilk baş harfini işaretleÖ P R S Ş
BUL tıklatınT U Ü V Y
Z
İZMİR Alan kodu 232